GÜNÜMÜZ VARDI… (ÖZLEM’İN SOFRASI)

     Bu sefer uzunca bir aramız vardı. Ama yine bir gün sofrasında buluştuk. O günkü güneşin sıcaklığından mıdır nedir baharın gelişini iyice hissettiğimiz bir gündü ve sofra da tam bir bahar sofrasıydı. Baksanıza renkler ne kadar hoş… Bu aralar nedense mor ve eflatuna bayılıyorum, çiçekli desenler de tamamen baharın desenleri.

Sofranın 10 numarası hepimizin oylarıyla üzerinde narların serpiştirildiği soğuk tatlıydı.

     Görüntüye bakar mısınız, çok güzel. Ama bir de tadına bakmanız lazım. Üzerindeki vişneli jöle ve nar bu kadar mı birbirine yakışır. Tatlının en altında kedi dili, onun üzerinde hafif bir krema vardı. Aslında kremanın tarifini alacaktık ama sonradan unuttuk galiba. Kremanın üzerinde krem şanti, onun üzerinde de jöle ve narlar…

     Bir an için telefonumu kaybetme telaşı yaşadığım için herkes masaya oturduktan sonra fotoğraflama imkanım oldu. Bu yüzden herkesi rahatsız etmemek için görüldüğü gibi benden uzakta duran salatayı tabağımda resimledim. Meksika fasulyesi ile yapılmıştı. Rengine uygun olarak pancar turşusu da vardı.Maydanoz, mısır ve en önemlisi sirke konmuştu.

Bu da patates salatası, ne kadar da güzel süslenmiş değil mi?

     Ben yemeğe tuzlulardan başladığım için yazmaya da tuzlularla başladım. Şu biraz ileride gördüğünüz turşu bol acılı, biberinin acısı her şeye bulaşmış, ama yemeğe de doyulamayan bir turşu. Börekler de masaya sıcak sıcak geldi. Yerken çıtırtısı ve ağızda dağılması hoştu.

    Görüntü profiterole benziyor değil mi? Ama değil. Bisküvili kakolu toplar. Üzerinde de çikolata sosu var. Yani tatlılara başladık.

     Bu da şıralı tatlımız. Biraz daha şırası fazla olabilirdi. Linzer kurabiye gibi yapılmış. Birinin ortası delik iki parça bir araya getirilmiş ve ortasına ceviz konulmuş.

Simitler de şık bir şekilde yerleştirilmişti.

Peynirli poğaçalar…

     Üstten bakınca narlı tatlıya benziyor belki ama tadı çok farklı. Üzeri çilekli sos olan bu tatlının altında cevizli bir kek vardı.

Her şey yine çok lezzetliydi.  Ev sahibimiz epey uğraşmış ve yorulmuştu. Her şey ayrı ayrı güzeldi. Yaz geliyor, günlerimiz bitmek üzere. Her zaman  en son günü ben yaparım. Açılışı Vildan’la yapar, kapanışı ben yaparım. Bu kural senelerdir hiç bozulmadı. Yine öyle olacak. Haziranda bendeler. Şimdiden mönüyü hazırlamaya başlamam lazım. Beklentiler çok yüksek. Onları hayal kırıklılığına uğratmamam gerekiyor.

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir