Günaydın ! Uzun bir aradan sonra yine buradayım. Yorucu ama güzel bir tatil sonrası eski düzenime dönmüş bulunmaktayım. Tatilde her şey çok güzeldi ama belki de en çok yemek yapmayı ve damak tadıma uygun yemek yemeyi özledim. Yalnız ben değil ailedeki herkes bu konuda aynı fikirdeydi. Yurt dışında tatil yapmanın böyle bir kusuru da oluyor tabii. Ama şunu bir kere daha anladım ki bizim memleketimiz gibisi yok, bizler çok şanslı insanlarız. Bizim yemeklerimizin üzerine yemek de yok. Demlenmiş çay bile burnumda tüttü.
Gezmenin, uzun süre evden ayrı olmanın zahmetleri sonradan çıkıyor tabii. Hele ki dönüşünüz benim gibi kış hazırlıklarına denk gelmişse. Dün itibariyle kış hazırlıklarımız da başladı, altından kalkarız inşallah.
Dün iki kere pazarı tavaf ettim. Öğlen arası gidip alacaklarımı alırım diye düşünüyordum ama elimdeki ağırlıklar arttıkça gidip arabaya boşalttığım ve bu işlemi 3 kez tekrarladığım için öğle tatilinde alışverişi bitiremedim. Ben de iş çıkışı bir kez daha uğradım. Pazarın her sokağına en az bir kere girmişimdir. Her şey çok tazeydi, tarladan yeni toplanmıştı ve ne ararsanız vardı. Bu bolluğumuz belki bir hafta daha sürer, ondan sonra kış moduna gireriz sanırım.
Dün epeyce bir şeyler yaptım ama bugün incir reçelimi yazacağım. Sanırım benim gibi daha önce incir reçeli yememiş olanlar o filmi seyrettikten sonra en azından tadına bakmak istemişlerdir. Film beni çok etkilemişti. Geçenlerde reçelin tadına ben de baktım, güzeldi. Dün de pazarda İnebolu’dan gelmiş taze incirleri görünce reçelini yapayım dedim. Ellerimle tek tek seçtim incirleri. Küçük ve biraz sert olanlardan ayırdım. Kendimize de yemek için ayrıca olgun olanlarından seçtim tabii. Akşam çok geç olmasına rağmen bozulmasın diye hemen reçel yapmaya başladım. Niye mi geç olmuştu, çünkü öncesinde de tarhana karmıştım 🙂 Tarhananın tarifini de daha sonra vereceğim. Gelelim reçelimizin yapımına:
MALZEMELER:
1 kg incir ( küçük ve sert )
4 su bardağı su
1 kg toz şeker
Limon suyu
YAPALIM:
- İncirlerin kabuklarını soymakla işe başlıyoruz. Kabuklarını soymadan yapanlar da var ama böylesi çok daha iyi oluyor. Kabukları soyarken iyi ki 1 kilo incir almışım diye düşündüm. Çünkü küçücük incirleri soymak hiç de kolay olmuyor. Yarısından sonra eldiven de taktım ama sanki çok fazla bir şey fark etmedi.
- İncirleri soyarken şeker ve suyu bir tencereye koyup kaynatmaya başlayın. Şekerli suyunuz biraz koyulaşacak. Suyun içine bir kaç da karanfil atabilir siniz.
- Soyulmuş incirleri başka bir tencereye koyup üzerini geçecek kadar da su ilave ederek haşlayın. Haşlama sonrasında incirlerin rengi değişmeye başlayacaktır. Bu aşamada incirleri bir süzgece alıp suyunu iyice süzün. Süzülen incirlerin üzerine çok fazla zedelemeden bir kağıt havlu ile fazla suyunu alın.
- Süzülmüş ve suyu alınmış incirleri koyulaşmış şekerli şerbetin içine atın ve kaynamaya bırakın. Her reçelde olduğu gibi meyveyi ilave edince önce biraz sulanacak, sonra yine kaynadıkça koyulaşacaktır. İncirlerin dağılmasını engellemek için karıştırma işleminde kaşık kullanmayın, tencereyi sağa sola yavaşça sallayın.
- Koyulaşmasını kontrol etmek için suyundan bir kaşık alıp yayvan bir kahvaltı tabağına koyun. Orada soğuması birkaç dakikayı alacaktır. Soğuyan reçelin kıvamını böylece daha iyi anlayabilirsiniz. Eğer reçel kıvamına gelmişse birkaç damla limon suyu koyup 5 dakika daha kaynatın ve artık ocağınızı kapatın. Artık reçeliniz hazırdır. Sıcak sıcak kavanoza koyup ağzını sıkıca kapatırsanız bozulma ihtimali pek olmaz.