AYŞE’NİN GÜNÜ

    Geçen hafta  sonu Ayşe’deydik.Az ve öz bir gün yaptık. Okullar kapandı, Ramazan geliyor derken hafta sonları planları doldu. Ama bizim de fazla zamanımız yok, aynı şekilde herkes tatile gitmeden, Ramazan başlamadan günlerimizi bitirmemiz gerekiyor. Bu yüzden son iki günümüzü mecburen bu son iki haftaya sıkıştırdık. Ama bu sefer de 3 kişi ile başlayan günümüz neyse ki 5 kişi ile nihayet buldu.

   Ayşe o kadar çok çeşit yapmıştı ki hepsini bitiremedik. Aslında belki derin dondurucuya koymuş olsaydık bu hafta sonunda benim günümü bile idare edebilirdi. Hatta çeşitlerin yarısını yiyip yarısını bile saklayabilirdik.

   Ayşe aklına gelen her şeyden yapmıştı sanırım, hatta belki doymayız diye tirit bile vardı sofrada. Kastamonu simidi ile de ne güzel oluyor tirit. Oysa doymak ne kelime, ertesi gün bile yemek yiyecek halimiz kalmadı.

   Menüde pilav da vardı: Özbek pilavı. Sarı rengini safrandan almış hiissini veriyordu, oysa içine katılan havuç pilavı böyle boyamıştı. İçinde de ne ararsanız vardı, kuş üzümü, et, vs.

   Peynirli böreğimizin şekli de ne kadar güzel değil mi? Bayağı özenilerek yapılmış.

    Kısırı da unutmamak lazım. Dedim ya her çeşitten kondurmuştu Ayşe.

    Bir tane daha salatamız var: Engiarlı patatesli salata. Enginarı ilk defa bir salatanın içinde yedim. Aslında çocuklara bu şekilde enginarı yedirebilirsiniz. Her nedense enginar ve kereviz gibi faydalı besinlerden çocuklar pek hoşlanmıyorlar. Siz de onları kandırmak için böyle salatasını yapın, kesinlikle içinde ne olduğunu anlamayacaklardır. Bir ara çocuklarım daha küçükken pırasalı börek yapardım, pırasayı yedirmek için. Şimdi artık anlıyorlar. Hatta artık yaprak sarması ile pazı sarmasını da fark edebiliyorlar. Oysa küçükken hiç anlamıyorlardı.

   Sonunda tuzlular bitti, sıra geldi tatlılara. Hep karamelli diyesim geliyor ama hayır, bu tatlı pekmezli. Üzerinde pekmezle karıştırılmış yumurta akları var.Çok da hafif bir tatlı.

    Doyuran pasta ! Ayşe’nin yaptıkları kadar isimleri de ilginç bu sefer. Benim sofradaki favorim de bu doyuran pasta. Nasıl doyurmasın ki içi kek parçaları ile dolu. Lezzeti tam çikolatalı. Yanındaki de kurabiyeler.

   Toplar.Bunlardan maalesef fazla yiyemedim. Çeşit çok olunca biraz da kısıtlı yemek gerekiyor.
Pembe pastamız bile var. Gerçekten de ara kreması pembe bir pasta idi. Tam benim yeğen Deniz’e göre. Şimdilerde yaşının gereği midir nedir bilinmez, her şeyin pembesini istiyor. Tarifini öğrenip ona yapabilirim.

   Ve sonunda bitti. Ben yazarken yoruldum.Kim bilir Ayşe bunları yaparken nasıl yorulmuştur. Ama ellerine sağlık, değmiş doğrusu. Gelemeyip de tadamayanlara da  buradan resimleri ile nisbet yapalım bari.

Bir günü daha tadıyla tuzuyla sona erdirdik. Bu hafta sonu da benim günümle birlikte gün sezonuna ufak bir tatil arası veriyoruz. Daha nice yıllara devam etmesi dileği ile…

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir