Bu hafta sonu her şeyi göze alıp bahar şenliği partimizi yaptık. Her sene nisan ayı sonuna falan denk getirebiliyorduk. Sıcakların başladığı zaman, hiç kimse izine ayrılmadan toplanıyor, bahçenin keyfini çıkarıyorduk. Bu sene yağmurlarda dolayı mayısın sonuna kadar geldik. Önümüzde Ramazan ayı da var. Hele bayramdan sonra insanları bir araya toplamak hiç mümkün olmaz. Tesadüfen bu hafta sonu boşalınca hava tahminlerini araştırdık. Öğlen 12 ve 3’de ufak bir yağış gözüküyordu. Ona rağmen deneyelim dedik. İyi ki de demişiz, iki yağmuru da çiseleme şeklinde atlattık ve geri kalan zamanda güneşin ve bahçenin tadını çıkardık.
Bundan sonra da sırada kapanış günü olarak benim günüm var. Onu da Ramazandan hemen önceki hafta sonu düşünüyorum. Çünkü hala yağmurlar devam edecek diye gözüküyor. Bu sene yağmur az derken hiç yağmur yağmayan günümüz olmadı. Burası kara iklimi iken bu sene aynı Karadeniz iklimine benzedi. Hayırlısı bakalım, yazın susuz kalmayalım da biz buna razıyız.
Çok fazla çeşit yapmak istemedim, hepsi yensin istiyordum. Yine de 3 tatlı 3 tuzlu derken araya bir de salata girdi, derken kolay bir tatlı olarak kozalak pastayı da yapayım deyince yine çeşit sayısı yükseldi. Ama beni en çok mutlu eden yanı günün sonunda hemen hemen herşeyin tükenmesi idi.
Yine tatlılardan başlayalım. Pasta sade pandispanyalı, ara kreması çikolatalı idi. Pastadaki değişiklik rulo pastanın dik hali idi. Bunu yine instagram takiplerimden görmüş ve beğenmiştim. Pandispanyası rulo pasta şeklinde pişiriliyor, pastanın yüksekliği kadar kesildikten sonra rulolar birbirinin üzerine sarılıyor. Tek problemi biraz yüksek olmasıydı. Bu yüzden de iki tepsi yapmak zorunda kaldım. En kısa zamanda daha kısa yapıp tarifini yazacağım.
Eski tariflerinden ve kolay yapılması ile eklediğim karamel lezzeti: Kozalak pasta.
Bonbon kurabiye de daha önce yaptığım, kurabiyelerin krem şanti ve hindistan cevizi ile birleştirilmiş hali.
Süt şerbetli tatlı. Kekinde irmik olması ve şerbet yerine şekerli süt ile ıslatılıyor olması bu tatlıyı diğerlerinden ayırıyor. Aynı zamanda da bu sütlü şerbet değişik bir lezzet katıyor. Üzerindeki krem şanti de soğuk yendiğinde lezzete lezzet katıyor.
Gelelim sıra tuzlulara. Bu sefer tuzlular daha revaçta idi. En çok sevilen ve hayal kırıklığına uğratan kurabiye bu oldu. Kandil simidi tarifini yakın zamanda yaptığım küp kurabiye şeklinde yaptım. Hayal kırıklığının sebebi ise ağza atılır atılmaz kaybolması idi. Sert bir kurabiye beklerken yumuşacık hemen dağılan bir kurabiye ile karşılaştılar. Adeta birer lokmalık dilimler halinde oldu, ne kadar yediklerini bilemediler.
Pancarlı kuskus salatasını iki ayrı şekilde yapmıştım. Sarımsaklı yemek istemeyenler için yarısını yoğurtla karıştırmadan bırakmıştım ama sarımsaklı yoğurtlu olan daha çok sevilince diğer yarısını da aynı hale getiriverdik.
Yine eskilerden bir börek tarifimi yaptım: Niyet Böreği. Neden bu ismin verildiğini bilmiyorum, belki içinde hem kıyma hem de patates olmasından kaynaklanıyordur. Muska şeklinde sarılmıştı, o da çabucak tükeniverdi.
Bunlar da saçaklı poğaçalarım. Pastane poğaçalarından. Bu sefer içine krem peynirle birlikte beyaz peniri de ezerek karıştırdım ve kullandım.